Münire Çalışkan Tuğ
Tatlı bir telaş içindeyiz bir haftadır.Sürekli haberleşiyoruz
birbirimizle.Yanına yeni birisini katan hemen haber veriyor diğerine. “Bir
arkadaşım da gelecek bizimle film izlemeye.” Eklenen yeni adlarla birlikte
heyecanımız da artıyor.
Ayrı ayrı mutfaklarda imeceler başlıyor. Birimizin evinde mercimek köftesi,diğerinde aşure, bir diğerinde kek pişiyor.Bir başkasında turşu kavruluyor.Her zamankinden daha bir istekli çalışıyoruz mutfaklarımızda.Ayrı ayrı ürettiklerimizi birlikte yiyecek, onları yerken bir yandan da film izleyeceğiz.
Süheyla’nın evine vardığımızda kapının her çalışıyla çoğalıyoruz. Birçoğumuz birbirimizi ilk defa görüyoruz. Kendimize zaman ayırmaktan, bir arada olmaktan duyduğumuz mutluluk, hepimizin gözlerine, mimiklerine yansıyor.
Önce tanışıyoruz.Herkes kendini, burada niçin bulunduğunu, kimin çağrısı ile katıldığını anlatıyor.Ayrı ayrı hikayelerimizi dinleyerek zenginleşiyoruz.En çok da Sevile’nin hikayesi ilgimizi çekiyor.
“Kardeşim aracılığı ile haberdar oldum bu etkinlikten.Heyecanlandım. Hiç tereddüt etmeden geldim. Buraya gelirken hiçbirinizi tanımıyordum.Bu hiç önemli değildi benim için.Değil mi ki kadınız, mutlaka ortaklaşan birçok yanımız vardır, dedim.Eşim ve komşularım nereye gittiğimi sorduklarında onlara,kadınlar toplanıp film izliyorlarmış, oraya gidiyorum, dedim. Kimseyi tanımadığım bir ortama böylesine rahat ve istekli gittiğimi görünce şaşırdılar.
Ben Artvinliyim. Eşim emekli. Birgün oğlum kız arkadaşıyla buluşacaktı. Bu onun ilk kız arkadaşı ve ilk buluşmasıydı.Benden harçlık istedi. Ona verecek hiç param yoktu.Ne yapabileceğimi düşündüm. Yazın köyde ürettiğimiz çayları fabrikaya verdiğimizde, fabrikanın bize para yerine verdiği çaylar aklıma geldi.Hemen üç dört paket yapıp komşuların kapısını çaldım. Kendi ürettiğimiz çayları denemelerini istedim. Birkaç kişi aldı. Ben de o paraları oğluma harçlık olarak verdim. İlk kapıyı çaldığımda zorlanmıştım.Ama ikinci, üçüncü kapıları daha kolay çaldım. Oğluma harçlık bulmak zorunda kalmak beni 40 yaşından sonra evden çıkardı. Artık kapı kapı dolaşıp çay satıyordum. Hatta Real’de stand açıp 7 yıl orada çay sattım.
Biz kadınlar
çoğunlukla darda kalınca koşulları zorluyoruz. Aslında üretmek için her zaman
sınırsız bir enerjimiz var.Bunları sizinle paylaşmak istedim.Burada bulunmaktan
mutluyum.Bundan sonra da sizinleyim.” diye bitiriyor sözünü Sevile. Sevile’yi alkışlıyoruz. Hepimiz için günün
yıldızı oluyor Sevile.
Ben ikinci evliliğimi yaptım,diyor Aynur. “İlk eşimden boşandığım zaman herkes çok endişelendi. Tekrar evlendiğimde çevremdekilerin sevincine diyecek yoktu.Herkes için tehlike geçmişti. İlk eşimden çok şiddet gördüm.Yeniden evlendiğimde tam bir kumar oynamıştım.Eşim el bebek gül bebek yetiştirilmişti. Annesi oğluna çayın şekerini karıştırıp veriyordu.İlk zamanlar benden de beklendi.Benden annesi olmamı beklememesini söyledim.Zamanla o da değişti zaten, şimdi bana çay servisi yapıyor.”
Orman mühendisi Filiz, yalnızlığa, bireyselliğe
gömüldüğümüz, insanların bir araya gelmediği bir zamanda burada
karşılaştıklarının kendisini çok şaşırttığını belirttikten sonra “Bu kadar
insan bir araya
geliyor ve paylaşımlar yaşanıyor, inanın böyle bir ortam beklemiyordum.” diye
anlatıyor duygularını.
Gülcan alıyor sözü sonra, “Ben çalışan bir kadınım ,
ekonomik özgürlüğümün olması, beni özgür bir insan yapmıyor.Yaşamın birçok
alanında engellemelerle yüz yüze geliyoruz. Bir araya gelmeye,konuşmaya,
tartışmaya, sorunlarımıza çözüm üretmeye ihtiyacımız var. Bu etkinliğimizi
seviyorum ve burada olmaktan mutluyum.”
Vahide
ilk defa katılıyor film seyretme etkinliğimize. Filmler konusunda oldukça
donanımlı.Film arşivini bizimle paylaşma sözü veriyor.Onun da önerisiyle
“Kızarmış Yeşil Domatesler” filmini izlemeye karar veriyoruz.
Kimler yoktu
ki daha :Yasemin, Ayşenur,İlkay, Gülfidan, Ayşe,Ferda,Gülşan,Ayda,Tuba ve evini
bizimle paylaşan Süheyla.Dün öğretmendik, ev kadınıydık, öğrenciydik, sağlık
çalışanıydık.Bugün toplumdaki diğer kimliklerimizden sıyrılıp kadın olmanın
ortak paydasında buluştuk.Çoğaldık, zenginleştik, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi
paylaştık,Şiddeti Önleme ve İzleme
Merkezleri her ilde, hatta her ilçede
açılsın diye imzalar attık. Evlerimize dönerken her günkünden daha bir
güçlüydük.
KIZARMIŞ YEŞİL DOMATESLER
KIZARMIŞ YEŞİL DOMATESLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder